Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Her ümmetten bir şahit...
Eshâbı Kiramın önde gelenlerinden İbn-i Mes’ud (r.a) anlatıyor.
Bir gün Rasulullah (s.a.v.)
-Ya İbn-i Mes’ud benim için Kur’an-ı Kerim okur musun? dedi.
-Ey Allah’ın Rasûlü o Kur’ân-ı Kerim size nâzil oluyor, ben onu sizin huzurunuzda nasıl okuyayım? dedim.
Efendimiz (s.a.v):
-Ya İbn-i Mes’ud ben onu başkasından duymayı da çok severim, biraz okuyuver. Buyurdular. Bende Nisâ Suresinden okumaya başladım.
فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هَؤُلاء شَهِيدًا
Meâli: Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit olarak gösterdiğimiz zaman halleri nice olacak ?(Nisa Suresi Ayet 41)
Âyetine geldim ve bu âyeti de okudum.
-Ya İbn-i Mes’ud bu kadar kâfi dedi.
Okumayı bıraktım, baktım ki iki gözü iki çeşme olmuş mübârek gözlerinden dökülen yaşlar âdeta sakalı şerifini ve elbisesini ıslatıyordu.
teşekkür ederiz allah şefaatlerine nail eylesin